Derya Geylani Vuruşan' ın "Hafıza / Memory" Sergisi Antalya' da

Eserleri; Norveç, Polonya, İtalya, Kore ve Türkiye' de birçok kez sergilenen, 2013 yılında " Fear Chair" adlı tasarımı ile dünyanın önde gelen uluslararası tasarım yarışması " A' Design Awards" ta ödül kazanan Derya Geylani Vuruşan' ın eserlerinden oluşan çok özel seçki; "Hafıza / Memory" adıyla Antalya Türkan Şoray Kültür Merkezi' n de sanatseverlerle buluşuyor.

Şebnem Bahar Art & Design Gallery ve Muratpaşa Belediyesi işbirliğiyle gerçekleşecek olan " Hafıza / Memory" Sergisi; 5 Aralık 2019 Perşembe günü saat 18.00' de ki açılışın ardından 26 Aralık 2019 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.

SUNU

Cam; bir malzeme olarak büyüsünü

benzersiz biçiminde taşır.

Bu eşsiz malzemeyi,

tüm yönleri ve estetik duyarlılığı ile

sanat eserine dönüştüren B. Derya Geylani Vuruşan,

ulusal ve uluslararası saygın platformlarda

yer edinmiş değerli bir sanatçımız.

Cam ve farklı materyallerin kolektif bir biçimde kullanıldığı

ve bu güçlü sinerjinin bizlere sunulduğu

‘’ Hafıza ‘’ sergisini, değerli Antalyalı komşularımla

buluşturmaktan mutluluk duyuyorum.

Sevgiyle, dostlukla ve sanatla kalın.

Ümit Uysal

Muratpaşa Belediye Başkanı

B. Derya Geylani Vuruşan

1990 yılında İstanbul’da doğdu. 2013 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümü’nden mezun oldu. 2011-2012 yılları arasında Polonya’daki E. Geppert Academy of Art and Design okulunda eğitim gördü. Norveç, Polonya, İtalya, Kore, Türkiye’de birçok karma sergiye katıldı. 2013 yılında “Fear Chair” adlı tasarımı ile “A’ Design Awards” yarışmasında ödül kazandı. Aynı yıl Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümünde yüksek lisans eğitimine başladı. 2014 yılında uluslararası cam yarışması “European Glass Experience” yarışmasında finale kaldı ve İspanya, Portekiz ve İtalya’da sergileme aldı. 2015 yılında yüksek lisansını tamamladı ve aynı üniversitede sanatta yeterlik eğitimine başladı. İspanya cam müzesi Fundacion Centro Nacional del Vidrio, La Granja’ nın müze koleksiyonunda ve Eskişehir Cam Müzesi koleksiyonunda eserleri bulunmaktadır. Sanatçı, 2019 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde sanatta yeterlik eğitimini tamamladı. Halen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümünde ders vermektedir ve İstanbul’daki atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir.

Geylani eserlerinin alt yapısında, camın transparanlığını, kırılganlığını, matlık – parlaklık arasındaki dengesini, ısı ile eriyerek şekil alan yapısını kavramsal olarak kullanmaktadır. Çalışmalarında onu etkileyen bazı konseptlere dayanarak seriler oluşturmakta ve üretimlerini bu şekilde sürdürmektedir. Kimi zaman kullanılmış, atık sayılabilecek objeleri bir “an”ı temsilen eserlerinde cam formlar ile birleştirerek farklı ve yeni anlamlar kazandırmakta, kimi zamanda yarattığı masalsı dünyanın öğelerini mumdan modelleyerek cama dönüştürmektedir.

“Nefes aldığım her “an”dan ilham alıyorum. Hayatı yaşanır kılan o “an”lar bazen çekilmez hale geliyor ve onlarıda yansıtıyorum. Cam, eserlerimi anlatmamda bana yardımcı olan en önemli malzeme. Bazen alevle şekillendirme tekniğini kullanarak, bazen de kalıp içi cam şekilendirme tekniği ile düşüncelerimi cama aktararak hikayelerimi anlatıyorum.

 “HAFIZA”

“Her hafıza bir an ve sonsuz, kırılgan film kareleri. Acının, sevincin, hüznün, heyecanın anısı. Hatıralar, kimliğimiz ve çocukluğumuz... Çocukluğumun geçtiği sokaklar… Ömer Hayyam’ın yokuşundan aşağı inerken babamla gülüşmelerimiz hala hatırımda. Serince teyzenin oğlunu mahallece askere gönderişimizi de hala unutamıyorum.  Karşı binamızda oturan Elena hanımın evinin naftalin kokusu, Mehtap teyze, bakkal Ali amca…Ne güzel komşuyduk biz, ne güzeldi eski mahalleler...Biz taşındık. Yeni arkadaşlar, yeni komşular, yeni çevre… E zamanda değişti, artık eskisi gibi sokaklarda oynamıyor çocuklar, komşular sizi görünce günaydın bile demez oldu. Nerde yanlış yaptık acaba? Toplu bir hafıza kaybı mı yaşıyoruz? Unutuyoruz, unutuluyoruz, kırılıyoruz…

“HAFIZA” adlı sergide mahalle kültürü teması üzerinden benlik, kimlik ve bellek kavramları  ile yok olmaya yüz tutmuş kültür miraslarımız ve geleneklerimiz sorgulanmaktadır. Cam ve kullanılmış malzemeler bir arada biçimlendirilerek geçmişin kırılgan anılarına yeni bir şans verilmektedir.

Derya Geylani Vuruşan